ABD’deki stajımı kardiyoloji üzerine hands-on olarak yapmıştım. Bir üniversite hastanesinde yaptığım bu staj gerçekten çok yoğun geçti ve birçok şey öğretti bana. Genellikle 7.30 gibi vizitlere başlıyorduk. Burada hem öğrenciler hem de asistanlarla hasta sonuçlarını değerlendirip günün planlarını tartışıyorduk. Burada gerek EKG sonuçları gerekse diğer hasta raporlarına dair rahatlıkla soru yöneltebiliyordum. Özellikle yeni sağlık teknolojilerinin bu alanda kullanımına tanıklık etmek büyük kazanım olmuştu.

Sonuçları nasıl yorumlayacağımı da öğrenmiştim. Burada hoca çok iyi bir yol göstericiydi benim için .Yorumlarımı dinleyip ardından geri bildirim veriyordu. Öğle arası ise 1 saat sürüyordu bizde. Olabildiğince kardiyologlarla tanışıp onlarla networkümü geliştiriyordum. Çoğu şu anki konumuma gelmemde yardımcı oldu. Bu sebeple araları network geliştirme odaklı kullanmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Öğleden sonra tanı ve tedaviler üzerine geçiyordu. Burada hastaların neden X tanısı aldığını ya da neden hastaya Y tedavisi uygulandığını gibi noktaları keşfediyorduk. En önemlisi burada doktor hasta arasındaki ilişkiyi gözlemlemekti. Doktorun hastaya tanıyı açıklama sürecini ve hastanın tepkisini anlarken kültürel farklılıkları da öğreniyordum. Bu gerçekten önemli bir kazanım. Gerçi ABD ile benzer bir topluma sahibiz aşağı yukarı fakat yine de buradaki hasta iletişimi daha farklı olabiliyor.

Gün bitiminde hocalarla birlikte o günkü olayları değerlendiriyor, fake senaryolar üzerinden nasıl bir yol izleyeceğime yönelik konuşuyor ve son olarak notlarımı düzenliyordum. Kesinlikle çok verimli bir stajdı. Bence ABD’de staj yapmak her anlamda sizi besliyor. Şayet maddi olarak böyle bir imkanınız varsa mutlaka başvurun. Üastelik benim stajım unpaid başlamıştı. Birkaç ay sonra performansımla birlikte paid olarak sürdü. Dolayısıyla kendi geçimimi sağlayabildim. Uzun dönemli stajlarda böyle bir ihtimal de söz konusu. Tabii siz yine de unpaide göre kendinizi ayarlayın.